Denizcilik yüzyıllardır süregelen çok eski bir meslekdir.Her
meslekte olduğu gibi denizcilerin de aralarında kullandıkları kendi dilleri
vardır. Denize açılmadan önce bu dil hakkında bilgi sahibi olmalı; örnek olarak
sağ yerine sancak, sol yerine iskele, çapa yerine demir demeyi öğrenmeliyiz.
Tekne: Su üzerinde insan ve yük taşıma maksatlı olarak
kullanılmaya elverişli, gücle sevk edilen her türlü deniz aracı.
Baş: Bir teknenin ön ve ileri kısmı.
Pruva: Bir teknenin ön tarafı, ileri istikameti.
Kıç: Teknenin geri kısmı.
Pupa: Bir teknenin kıç kısmından geri istikameti
Sancak: Teknenin pruva-pupa hattının sağ tarafı.
İskele: Teknenin pruva-pupa hattının sol tarafı.
Vasat: Teknenin pruva-pupa hatına göre orta kısmı.
Omuzluk (Sancak/İskele Baş/Kıç): Teknenin baş veya
kıçında sancak ve iskele tarafında 45 derecelik nisbi açı içindeki bölüm veya
yön.
Omurga: Teknenin postalarının üzerine oturtulup
bağlandığı, ve baştan kıça kadar uzanan ağaç/madeni kısım. Genellikle küçük
teknelerde yekpare olur.
Posta: Üzerine kaplama tahtalarının (veya saçlarının
bağlandığı) ağaç veya maden eğriler (kaburga).
Kemere: Güvertenin döşenebilmesi için posta uçlarını
birleştiren enine (omurgaya dik) konan kısımlar.
Güverte: Gemilerde ve teknelerde baştan kıça kadar
döşenmiş tahta veya madeni platform.
Baş/Kıç Bodoslama: Teknenin başında veya kıçında
teknenin başını veya kıçını meydana getirmek maksadıyla yukarı yöne doğru konan
ağaç veya saçtan yapılan sütun.
Çene: Omurga ile baş bodoslamanın birleştiği köşe.
Balb: Gemilerin baş bodoslamalarının su içindeki
kısmında bulunan şişkinlik. Yeni gemi inşa tekniği olan "balb"lar,
geminin ileri hareketi ile meydana gelen dalgaları küçültmeye ve suyun gemi
karinasına olan basıncını azaltmaya yarar. Bu sayede yakıt tasarrufu ve az
miktarda sürat avantajı sağlanır. Özellikle büyük ticari gemilerde kullanılır.
Borda: Geminin su kesiminden yukarıda kalan dış kısmı.
Küpeşte: Rüzgarlı ve denizli havalarda denizlerin
güverteye girmemesi için bordaların ana güverteden yukarı doğru uzatılmasıyla
meydana gelen ve geminin etrafını kısmen kuşatan güverte üstündeki borda
kaplaması.
Alabanda: Bordanın iç kısmı
Karina: Bir teknenin sualtında kalan ıslak dış kısmı.
Sintine: Gemi makine ve kazanlarının bulunduğu kısmın
zemininin altında, genellikle ambar güvertesinin altında kalan ve gemi içinden
sızan sularla makine ve kazan dairelerinden akan yağ yakıtların toplandığı en
alt kısım.
Kana Rakamları: Gemilerin çektikleri su derinliğini
göstermek için baş ve kıç bodoslamaları üzerine konmuş rakamlar.
Pervane/Uskur: Gemi ve deniz araçlarının ileri ve geri
hareketlerini sağlamak üzere bir makine vasıtasıyla dönen bir milin ucuna
takılmış iki veya daha fazla kanattan ibaret parça.
Köprüüstü: Gemilerin seyir ve manevralarını idare etmek
üzere en üst güvertelerden yukarıda etrafı iyice görebilecek yükseklikte
yapılmış ve genellikle sancaktan iskeleye kadar uzatılmış bölüm.
Dümenevi: Dümene kumanda edilen, serdümenin bulunduğu
mevki. Genellikle köprüüstüne yakın veya köprüüstünde bulunur.
Güverte Donanımları
Baba: Halat volta etmek için ağaç veya madenden
yapılmış silindirik biçimli, başlıklı veya halatların kurtulmaması
içinçıkıntılı güverte veya rıhtıma bağlanan sabit gereç.
Halat: Bitkisel, sentetik veya çelikten yapılmış ve
kolların bükümünün aksine kolların bükülmesiyle meydana gelen, bükülmeye ve
çekmeye uygun çevresi 2.54 cm ‘den (1 burgata) büyük olan urgan.
Koç Boynuzu: Baş ve kıç omuzluklar ile mataforaların
üzerinde bulunan ve halat volta etmek için kullanılan boynuz şeklinde iki
kulaklı madeni eçhize.
Loça: Demir zincirinin akması ve demir bedeninin
yerleşmesi için baş tarafta açılmış madeni oluk.
Kurtağzı: İçinde halat geçmesi için güverte üzerinde
baş ve kıç omuzluklarına monte edilen ağzının bir kısmı açık demir
yastıklar.
Demir: Gemi ve deniz araçlarını istenilen yerde sabit
tutmak için halat veya bir zincire bağlı olarak denize bıraktıkları özel
biçimde dökme demir veya çelikten yapılmış ağırlıklar.
Puntel: Tehlike sınırlarını belirtmek üzere küpeşteler
hizasına ve diğer yerlere konulan direk/dikmeler.
Gemicilik Terimleri:
Volta: Bir halatın babaya veya biteye bir kez
dolaştırılıp, çımasının bedeni yönünde bulundurulması.
Fora: Bir yere volta edilmiş olan halatın çıkartılması
Vira: Vidayı, cıvatayı, ırgat veya vinci sarma yönünde
çevirmek için verilen komut.
Vira Etmek: Çekmek,Kaldırmak
Mayna Etmek: Aşağı indirmek (ağır ağır); Rüzgarın
ve denizin şiddetinin azalması.
Hisa Etmek: Herhangi birşeyi yukarıya kaldırmak,
çekmek.
Arya: Yelkenin, sancağın veya çubukların aşağıya indirilmesi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder